24 Kasım 2013

İMPARATORA BÜYÜK SATRANÇ YAKIŞIR

Bir sitedeki habere yolum düştü. Ha bire yeni sekmede açılan linkler sayesinde ve sizinle de paylaşmak istediğimiz şu haberle karşılaştım. Efendim 10 yıldır devam eden 'ölmez' (!) kahramanı Necati Şaşmaz eski zamanlarda Timur'un çok sevdiği santranç oyununu nasıl daha da zor ve eğlenceli hale getirdiğini merak etmiş ve kendisine de bundan yaptırmaktaymış.. . Hatta dizinin bir bölümünde de bu kullanılacakmış. Haberin detayları aşağıda.


Günümüzde oynanmayan bu satranç türünden haberdar olan Necati Şaşmaz, kendisine özel satranç tahtası ve buna uygun taşları ürettirmiş. Taşların tasarımı kendisine ait olan Şaşmaz'ın, bu oyunu Kurtlar Vadisi'nin bir bölümünde, Doğu-Batı savaşının bir simgesi olarak kullanacağı söyleniyor. Bu satranç tahtasının fotoğrafını twitter'dan Abdullah Kılıç paylaştı.  


Bir zamanlar Moğol İmparatoru Timur'un oynadığı satranç hakkında bilgiler şöyle: 

İMPARATORA BÜYÜK SATRANÇ YAKIŞIR 
Timur satranç oynamayı çok severdi. Çok sinirlendiği zamanlarda da bu oyunu oynayarak rahatlardı. Satrancı mükemmel bir şekilde oynadığı için çok az kimsenin kendisiyle satranç oynamaya cesaret edebildiği Timur, normal satranç ile oynamayı aşmış ve büyük satrançla oynamaya başlamıştı. 

Yani satranç tahtasının karelerini artırarak, 10*11 boyutlarına çıkarmış ve taşlara iki deve, iki zürafa, iki boğa, iki aslan, iki debbâbe, iki öncü, bir vezir, bir gözcü ve diğer bazı taşları eklemiştir. 


Timur’un satranççıları arasında Muhammed b. el-Akîl el-Haymî, Zeyneddin el-Yezdî ve başka kimseler vardı. Ama satrançılarının pîri aynı zamanda fakih ve muhaddis olan Alâeddin et-Tebrizî idi. Alâeddin et-Tebrizî ile büyük satranç oynayan Timur’un, satranç oyununun konumları ile hamleleri hakkında da şerhleri vardır. İbn Arabşah, Timur ile Alâeddin et-Tebrizi’nin yanlarında ayrıca bir yuvarlak bir de uzun satranç gördüğünü ifade etmektedir. 

Yine bir gün çok sevdiği bu oyunu oynarken rakibine Şah-Ruh yaptığı sırada Timur’a iki müjde getirilmiştir. Bunlardan birincisi bir erkek çocuk sâhibi olduğu, ikincisi de Ceyhun nehrinin Hıta tarafındaki kıyısına inşaa ettirmekte olduğu şehrin tamamlandığı idi. Bunun üzerine Timur oğluna Şahruh, şehre ise Şahruhiyye adını vermiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizler benim için önemlisiniz.
Vakit ayırıp okuduğunuz yazıma bir de yorum atmak istediniz.
Sevindim.