29 Eylül 2013

TASARIMIM DEĞİŞTİ !

Kaybettiğim nefesimi bulduğum blogumun sevgili sakinleri.

Blogumda kendi çapımda gadgetlar yapıyordum ama bir türlü ortak tema kuramıyordum.

Ama artık gördüğünüz gibi blogum yepyeni!

Bunun için Tasarım Masalları'na çok teşekkür ediyorum.

Eee bana katlanmak kolay olmadı tabi ki :)

Ama ben çok memnun ve mutlu oldum.


Siz de hayalinizdeki bloga kavuşmak isterseniz.

En fazla 15 TL talep eden Selim arkadaşımla iletişime geçebilirsiniz.
(orsselim@gmail.com)

Bloguma canınız her sıkıldığında gelip kalpli balonlarımdan patlatabilirsiniz.

Ben sevdim. Peki yaz siz?




27 Eylül 2013

TUNCEL KURTİZ HAKKINDA



Bu sabah hayatını kaybettiğini öğrendiğimiz Türk sinema ve tiyatro oyuncusu,

 yönetmen, yapımcı, senarist Tuncel Kurtiz'i sanırım herkes meşhur 'EZEL' 

dizisinden sonra daha da tanıdı.

 Biz malesef ki esas oyuncuların kıymetini bilemeyen bir ülkeyiz.

 Kaldı ki daha düne kadar bizim ülkemizde sanatçılara anarşist, komünist

 gözüyle bakılmıyor muydu?

Şimdi demeyin ki nasıl bir rahmet dilemek bu
.
 Allah'ım gani gani rahmet eylesin. 

Ama benim derdim şu; adamın değerini bilemedik. 

Evvelden beri tiyatroyu önemsemeyen bir toplumda yaşamıyor muyuz hala? 

Adamlar emek verir ama bizse onlara 3 kuruş para veririz. 

Niye para beyaz perdede, dizilerde.

Bu adam kim ne derse desin 'EZEL' sayesinde merak edilmeye başlandı.

 Araştırıldı. Facebook sayfama girdim. Herkes sanki sosyal bir sorumluluk gibi 

paylaşmış duvarında  kişiye tek tek sordum.

Nasıl ölmüş? Bilmiyorum,öğrenmedim daha.

Nereden tanıyorsun? Ramiz dayı işte. Ezel'de oynadı ya bilmiyor musun? (Evet, bilmiyorum.)

Herkes buna benzer beni sinir edecek cevaplar verdi.

Belki yaş çevremin genç olmasından kaynaklı bu bilemem.

Yani yaşı benden büyükler belki önceden de tanıyordu bu ulusal adamı.


Neden mi ulusal diyorum?

Biz değerini bilmezsek Hollywood'da oynar bizim değerli oyuncularımız.

Oralarda dublörlük yapar.


Ben vefatına inanılmaz üzüldüm.

Çünkü vatanı ona aş vermese de o vatanına küsmedi, geri geldi. 

Ama ahirette de onu özleyenler varmış demek ki?


ALIŞVERİŞ KARGAŞASI

Yazayım diye postu hazırlayacaktım ama olmadı.
TTnet ulaşım olanağını aldı elimden.
Bende zamanında yüklediğim fotoğrafları şu an yayınlayabiliyorum.

Çok ciciler ama

Daha da ciciler

En ciciler

Dün Matmazeella Neler yapmadı ki?

Google görsellerden alıntıdır.


Dünkü MERHABA yazımda hemen gidiyorum demiştim ya. Bilin bakalım nerelere gittik. Aslında yan çizinler olunca sayımız baya azaldı ama biz pes etmedik ve planımızı lunaparka çevirdik. O kadar heyecanlıydım ki fotoğraflar çekmeyi unutmuşum. Ama gondol'dan korkanlar ranger'ı binemem diyenler olunca lunapark gondol ve balerin ile sınırlı kaldı. Eee ama biz gençlere yetmedi lunaparkın kısıtlı heyecanı ve bilmem kaç dolmuş yaparak Kartinge. Yukardaki fotoğrafa benzer ama daha küçük bir pistte. Eee ben ilk defa binecektim ve deli gibi de heyecanlıydım. Doğal olarak fotoğraf çekmek aklıma dahi gelmedi. iki gruba ayrıldık ve ben ilk öncekileri izlemeyi daha mantıklı buldum. Daha yeni ehliyet alan biri olarak dalga konusu olamazdım kaza yaparak :)

Velhasılı oldu da bitti maşallah. Dedim ya dünkü ulaşımı sağlamak için ne kadar vasıtaya para verdik 8 kişi bir bilseniz. Hatta kartinge giderken köy arabası  götürdü bizi :) Dönüşümüz daha muhteşemdi yalnız.Saat geçti. Cemaat evindekiler akşam ezanı okunmadan, benim gibi evciler de baba aramadan eve gitmeliydi. Yurtçular rahat zaten. 
Bekle ki dolmuş gelsin. Yok gelmiyor. Yürekli erkek de yoktu aramızda (aman duymasınlar) derken birisi elini kaldırdı ve bir servis aracı durdu hoop atladık şehir merkezine de gelince indik. Evli evine köyl köyüne dağıldı. Eve varan yatağa yığılmış. Bugün ben hariç herkes ilk derse gelemedi. Halbuki dün fena çarpan bendim. Sağ yanım mosmooooor.... Ama değerdi ya. Dün çok eğlenceliydi. Şehrinizde varsa KARTİNGE GİDİN !!!

Ayrıca da bir internet sitesinde gönüllü yazarlığa başladım ve süper fikirler var aklımda.
Detaylar zamanla bu blogda (=

Gülümsemeyi unutmayın.

25 Eylül 2013

MERHABA !

MERHABA Sevgili dostlarım.
Kusura bakmayın teknik bir problemden dolayı aranızda olamadım.Telefondan girmeye çalıştım o da olmadı :)TTnet'ten iyice tiksindim ya.Babam peş peşe aramasa internetimizin yapılacağı yoktu valla.Neyse kavuştum şükür internete de sizlere de.
Ama şimdi de gitmem lazım :) Arkadaşlarla bir planımız var da bugün okula gitmiyoruz :)

21 Eylül 2013

Neâ SOFT EL VE VÜCUT KREMİ // ÜRÜN YORUMU

Neâ SOFT EL VE VÜCUT KREMİ
NEMLENDİRİCİ BAKIM 
MEYVE ÖZLÜ E VİTAMİNİ
75ml

 Merhaba sevgili blogumun tatlı izleyicileri...
Bugün sizlere şu yayınımda aldığımı söylediğim neâ SofT El ve Vücut Kremini kendimce yorumlayacağım.
 Fotoğrafta görüldüğü gibi koyu kıvamlı bir krem.







Pek uzun tutmayacağım. Kokusu çok çok hoş bir krem. Elim hemen emdi. Kayganlık hissi bırakmadı. Parlak parlak olmadı. Ürün çok büyük olmadığından çantamda taşıyabileceğim, okulda rahat kullanım sağlayacak bir ürün. Çok da uygun fiyata idi.
2.45 TL idi.
 Tüm BİM mağazalarında bulabilirsiniz :)





Gülümsemeyi unutmayın.


19 Eylül 2013

Blogumu Seviyorum. Çünkü... #1




Blogumu seviyorum çünkü ... Bu üç noktaya her şeyi koyabilirsiniz. Ben de bu konuda bir yazı dizisi başlatmak istiyorum. Sevme nedenlerimin olduğu bazı yayınlarım var ama buraya ekleyemeceğimden bundan sonraları buna dahil olacak. 

Ve ben bugün birisini sizinle paylaşacağım. Sevda'nın Dünyası blogunun tatlı mı tatlı sahibesi Sevda Ablamın kitap etkinliğine katılmıştım. Yayınına hemen yorum yaptım ama benim gibi kitap sevdalısı olanlarda vardı ve ben hepsini alamadım :) Evet kitap konusunda aç gözlüyüm ne yapayım. Sevda ablam bana fikir veren bir şey de yollamış. Yani aslında o kartını yollamış ve blogunun tanıtımı var. Ben ve kardeşlerim çok beğendik. Yani kız kardeşimin birisi diğerine tek blog aşığı ablam değilmiş demek ki dedi :)

Sonuç olarak Sevda ablanın kitaplarından dört tanesi benim 3.63 TL'ye benim oldu... Gerçi ben onu da ödemedim. Kargo ben evde yokken gelmiş. Alt kattaki nenem çıkmış kapıya ve parasını dedem ödemiş :) Gidip vermeyi düşünmedim bile. Çünkü beni çok seven dedem bunu yaptığım için benimle konuşmazdı.

Kitaplar hangileri mi?








Okumak için sabırsızlanıyorum bunları. Ama yoğunluğum başlayacak nasıl olacak bilemiyorum. Hem 2013 bitene kadar kitap okumak ister misin den kitaplar okumayı planlıyorum. Kütüphanenin PTT ile anlaşması bitebilir çünkü.



Gülümsemeyi unutmayın.

18 Eylül 2013

HAYATA GÜLÜMSE !!!

Eğer ben geçirdiğim günde bir insanı mutlu edebiliyor yani gülümsetebiliyorsam o günümü kar sayıyorum...
Google görsellerden alıntıdır.

Evet bu aralar çok pozitifim amaaaaaa bu da bir gerçek. Yani karamsarlığı insanlardan kaçmayı bırakıyorum artık. Çünkü benim gibi sosyal bir insanı doğasına aykırı bu. Gördüm bunu şu son 3 günde. Ben evde asosyalleştim arkadaşlarıma yaklaşamam diyordum ama okulumdaki herkes öyle mutluluk verici insanlar ki bu tezim otomatikmen boşa çıktı. Yanılmaktan çok mutlu oldum kısacası :)

Görmek istemediğim gördüğümde deli olduğum insanları (Özellikle öz be öz kuzenimi) bile gözüme görünmez edebiliyor onların sıcaklığı.

YAĞMUR // KAHRAMANMARAŞ // BUGÜN // OKUL // MÜDESSİR // KAMERUN // BELKIS // RAHMA // SOMALİ // VE BEN

Upuzuuuuuuuuun bir yazı başlığıyla ben geldim. Ne yazacağımı bilemedim başlığa ne bileyim. Ben de anlatacaklarımı içeren ana cümleler yazdım. Hem merak eder de tıklarsınız belki (=

Nerede yaşadığımı bilmiyorsunuz sanırım. Ben Kahramanmaraş'lıyım. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde de Hemşirelik okuyorum. Biliyorsunuz pazartesi okul açıldı. Benim kampüsüm çarşıda. Kampüs dediğime bakmayın okuduğum lise daha düzgündü bu binadan :) Ama iyileştirme çabaları var okulumuzda. Neyse konu şu. Ben yağmuru çok severim. Yağmur yağacakmış gibi havaları daha da çok severim. Yani gökte güneş yoktur. Bahçemizde az da olsa ağaçlı olduğundan kendimi bir köyde, doğal ortamda hissediyorum...
 Ve sonbaharın ilk yağmurları atmaya başlayan şehrimde dün yağmurda yürüdüm. Evet çiseliyor gibi yağsa iyi idi o kadar ıslanmazdım ama ne yapayım özlemişim yağmuru :)




BERTUĞ CEMİL - YAĞMUR


Okulumuzda İlahiyat, Ebelik, Hemşirelik var, bir binada...
Fettullah Gülen cemaatine bağlı yurt dışından gelen öğrenciler genelde İlahiyata yönlendiriliyor, ya aslında incelmeyeyim tercih hakkı vermiyorlar ilahiyat yazacaksınız diyorlar. Kendileri söyledi.
Şimdi Matmazeella buradan nereye varacak. Şuraya efendim ; ismi Müdessir Türkçede Musa olan bir arkadaşım oldu artık. Yabancıların meraklısıyım ben. Eee köşede kenarda duran ingilizcemi geliştirme merakımda var. Tanışmamızda da yine yabancı (Nijer'li) bir ilahiyat hocamız sayesinde. Ben pek severim de kendilerini .

Müdessir Kamerun'lu ve 22 yaşında ve 2.Üniversitesi. Kamerunda öğretmenlik okumuş ve çok iyi de bir ingilizcesi var. Sanırım ana dilleri imiş. Fransızca da çat pat biliyormuş o da Kamerun'da konuşulan diğer dilmiş. ''I want impiroving my english with you speak'' dedim ben Türkçede biliyorum ama olabilir seninle ingilizce konuşurum dedi bana Türkçe bir şekilde ve şaşırdım. Ülkeye girdiklerinde cemaat, erkekleri İstanbul'da kızları da Ankara'da 6 aylık Türkçe eğitimi ve sertifikası alıyormuş.

 Bu arada Musa'dan Fettullah Gülen cemaatinin toplum içindeki adının HİZMET olduğunu öğrendim. Yani beni hizmet gönderdi dedi bize. 
Müdessir bitti.

Belkıs ve Rahma da var. Bunlarda hemşireliği kazanmışlar bu yıl. Somali'liler. Ve çokkk tatlılar, cana yakınlar. Onlarla fazla muhabbet edemedim. Ama elbet edeceğim :) Farklı kültüre, farklı dile ve farklı her şeye sahip bu insanların; onların 'FARKLISI' olan ülkemizde nasıl, ne şekilde ve hangi zorluklarla yaşadıklarını merak ediyorum.

Bu kızların sınıfına 2 kişi daha gelmiş gördüm bugün ve tanıştıracaklar beni de onlarla...
Kızlara tek şey sordum neden Türkiye dedim. İnsanları gerçekten insan çünkü dediler. Ve Somali'de okumalarının mümkün olmadığını ama ailelerini de çok özlediklerini söylediler.
Allah onlara da bize de yardım etsin.



Bu arada size bir gün bu fotoğrtaki
kadını da anlatmayı düşünüyorum.



Efendim ben 1.Sınıfta ebeliği kazandığım okulda bölüm birincisi oldum ve hemşireliğe geçmeye hak kazandım elbette geçtim. İlk senemde 3.63 not ortalamam ikinci senemde annemin vefatının travmasını atlatamadığımdan düştü elbet. Ama hala 77 kişilik sınıfta 4.sıradayım :)

Düşünün. 2.83 şu anda. Bu ortalamamı yükseltmek ve 4.sınıf bitince formasyon almamı garantileyebilmek adına ortalamamı tekrar yükseltmek çabasındayım ve bu yönde ilk adımımı bugün attım. Dönemin ilk ödevini aldım. Kadın Sağlığı ve Doğum dersinde ilk dersi ben anlatacağım. 

Ama 15 kadar erkek öğrencinin olduğu sınıfta '' KADIN VE ERKEK ÜREME ORGANLARININ ANATOMİSİ''ni anlatmak nasıl olacak göreceğiz.

Yapacak bir şey yok. Bana not hocama da yorulmamak gerek :)



Bu arada şu sıralar okuduğum iki kitap var. Daha öncede bahsettiğim KİTAP OKUMAK İSTER MİSİN? den istediğim kitaplar bunlar. Ama benim hemen okuyup göndermeme alışmışlar ki bugün nasıl gidiyor Esra Hanım diye mesaj attılar. 
Ne yapalım canım okullar açıldı benim kitaplar azıcık sekteye uğradı işte.

Ben açık öğretimden Maliye (Geçen sene örgünü zor kurtardığımdan kaldığım 4 ders olsa da okuyorum), örgün öğretimden Hemşirelik okuyan ve bunlar arasından bu sene Lisans KPSS'yi de elden geçirmesi gereken acemi bir blogger'ım.

(Lise mezunu olarak Türkiye derecesi yaptım 93 alarak. Ama hala yok işte tık. Atanamadım ki lise de meslek lisesi okumayıp şehrimin en iyi lisesinde okuduğumdan.Hava yapmıyorum burada oturan tanıdıklarınıza sorabilirsiniz. Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi mezunuyum.)

Şöyle bir baktım da upuzun bir yazı olmuş umarım sıkılmadınız benden (=

Gülümsemeyi unutmayın.

BLOGUMU SEVİYORUM BLOGUMU SEVİYORUM BLOGUMU SEVİYOOOOOORUUUUUUMM.....

Ne garip bir başlık değil mi? 

Google görsellerden alıntıdır.

Ama gerçek bu ve ben blogumu seviyoruuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuummmmmm.....

Çünkü sizler gibi temiz kalpli insanlarla bir arada oluyorum blogum sayesinde.

Neden böyle diyor bu kız derseeenizzzzz.......

Yayınlarımı ekledikçe anlatacağım...

Sizi seviyorum....

Her zaman bana yazabilirsiniz.

Her konuda : esra_ebru_46@hotmail.com

16 Eylül 2013

OKULLAR AÇILDI ALIŞVERİŞLER BAŞLADI // SURİYELİLER // ALIŞVERİŞ // BUGÜN



 Bizim semtin oradan bir ayakkabı mağazası. Benimse dikkatimi çeken arapça yazı. Önce içimden dedimki iyice biz onlara ayak uydurduk onlar bize uydurağacına. 

Önünden geçtim ve gittim dükkanın ama geri döndüğümde dükkan sahibesi bayana dayanamayıp sordum. Bu yazıda 'MEKAP' yazıyormuş. Siz de merak ettiniz eminim ama ben öncelikle bayanın dediğinin ne olduğunu anlamadım. Yani 3 kere 'Efendim, anlamadım' dedim. Ama size yazdığım şekli doğru. İşçi ayakkabısı imiş. İnşaat işinde falan onlar çok çalıştırılıyormuş diye de Arapça olarak yazmışlar. Bayandan izin isteyip sizlere fotoğrafladım. Çok olmasa da bana ilginç geldi çünkü (=



 Evet bunlarda tamamlanmamış okul-kırtasiye alışverişi... Minik defterler bizim cimcimeye...
11.08.2007 doğumlu ama kendileri 2.sınıfa geçti. Bana yanlış yapmışsın diyenler olsa da ben onu erken okula verdiğime ASLA pişman olmadım. Neyse. Hanımefendimizin küçük defterleri 4.60TL tuttu. Etiketler bir sayfasında 6'lı idi ve 0.25 Krş idi. (çok ucuz değil mi?) Ayrıca yapışkanlı kağıdı kullanamayacağım yer olmadığını göstermiş oldum ailemdekilere. Defter kitapalr için beğenebileceğimiz bir kaplama kağıdı bulamamışken henüz, kardeşim sevinsin diye yapışkanlı kağıt ile kapladım :)

Çok da hoş oldu ama biraz zor açıkcası. İçinde hava kalıyor ya. Hanımefendi sevindi ya gerisi boş. Üstelik kitaplarının ilk gündne kaplanmasını istediği halde ciltlerin süslerini beğenmeyen kardeşim üzülmesin diye 5 dk mı almayan bir not defteri yapıverdim. İçinden çok dışını önemsediğimden çok beğendi :) Ve sizlerle paylaşacağım.( İlerde )



İki tane aldım resim defterini. Evde de karalamak ister falan diye. Ya da kız kardeşi ( Emel Nur'dan bahsediyorum en küçüğümüz o.) isterse kavga etmeden o da kullanabilsin diye aldım.





Diğer alışverişleri Zeynep'cim okuldan gelince evin yakınlarından yapmıştım ama bu son fotoğraftakini çarşıdan gelmeden BİM'den yaptım.
Faber Castel renkli bantlar : 2.5TL
Faber Castel küçük yapışkanlı notluk : 1 TL
Garnier Saf ve Temiz 3'ü bir arada : 9.90TL
Nea Meyve Özlü el ve vücut kremi : 2.45 TL idi. 
Didi Bergomot soğuk çayı ise vazgeçilmezlerimdendir. Bitter çikolata gibi. Bergamot çayını içtim ve hiç beğenmiyordum ama iyi geldiğini hissediyordum bünyeme, zorla da olsa içiyordum çünkü bitki çaylarını severim. Sıcağını sevmezken soğunun nasıl olacağını merak ettim ve kutusunun pembe olması merak sayımı tavan yaptırmıştı ilk aldığımda. Tavsiye ederim. İçiniz İçiriniz :)

 Çikolata yemem yersem de Bitter olacak :) 


Gülümsemeyi unutmayın.


15 Eylül 2013

Benim de böyle olmamdan mütevellit iyi bilirim.



Hiç bir yere ait olmayanları iyi tanırım her yere 

aitmiş gibi davranırlar.





Bu sözü ana tema sayıp genişleterek sayfalarca yazmaktı planım ama vazgeçtim.

Bu bir cümle kendimi kendimden iyi anlatıyor dedim.

ÇORBAM DA ENFES MÜBAREK // EZOGELİN ÇORBASI

Çok iddialı bir başlık oldu, farkındayım. Ama sebebi var. Babamın benimle uğraşması sonucu yaptığım ve bir daha bana yemek konusunda laf etmeyeceğine ( Şaka da olsa ) yemin ettiği bir çorba bu.
Detayları anlatmama gerek yok sanırım. Ama bir nevi anılarımı taşıyan blogumda bunun da yer alması gerektiğini düşündüm. Kaldı ki öyle bir blogum oldu ki. Her şey var; makyaj (şu sıralar molada olsa da kendileri), kozmetik, yemek, kitap vs vs...

Olsun ama bu blog benim ve benim hayatımda ne varsa onda da olacak :)


Bakın daha dumanı üstünde sıcacık hemen yayınlamak istedim.


Kısaca bir tarif de vermek istiyorum sizlere hanımlar.

Malzemelerimiz :
1/2 su bardağı mercimek,
1 silme yemek kaşığı pirinç,
1 silme yemek kaşığı bulgur,
1 adet orta boy soğan,
1 yemek kaşığı salça,
1 yemek kaşığı un,
1 yemek kaşığı margarin,
3 yemek kaşığı sıvı yağ,
6-7 bardak su/tavuk suyu,
Tuz, nane, kekik


Hazırlanışı :
Soğanı küçük küçük doprayıp kavurun,
Salça ve unu ekleyip biraz da onları kavurun,
Suyunu ekleyin,
Su kaynayınca mercimek, bulgur ve pirinci ekleyin,
Bakliyatlar patlayınca tuz, nane ve kekik ekleyip karıştırın ve ateşten alın.
Afiyet olsun…



Çorba kasem de Avon'dan kazandığım yemek takımımdan.
Nasıl ama tam benlik Pembiş Pembiş.

Gülümsemeyi unutmayın.

Biraz da Bilgi

Dünya’nın ne kadarı sudur?


Dünya yüzeyinin yüzde 70’i suyla kaplı olabilir ama su, gezegenin kütlesinin 5 binde birinden daha azına tekabül ediyor,yaklaşık olarak yüzde 0.1


Gülümsemeyi unutmayın.

Tavsiye Kanalı // Tavsiye Meleğiyim // PED Çantası



Tavsiye kanalının bir tavsiye meleği de benim :). İlk kampanyamda kargom gelmiyor diye çok üzüldüm. Ama şehrime gelen kargoların önce Gaziantep'te kargo aktarma merkezine gittiğini varsayınca bir gün orada kaldığından aksıyor bana ulaşması.
Velhasılı kargom Cuma günü geldi ama ben bugün yayınlayabiliyorum.


Böyle ince ve küçük bir kutu geldi.

1 tane Ped çantası
5 tane Sonbahar kataloğu
3 tane 100 TL'lik alışverişe 10 TL hediye çeki.
 Ama Pembiş Ped çantam bir harika ve tam ihtiyaca yönelik diye düşünüyorum :)




Dshopping.com gibi güvenilir bir alışveriş sitesine kavuştuğumuz için şanslı olduğumu düşünüyorum.
Bana her 100TL'ye 10 hediye çeki az gibi geldi.
Yani kullanışsız. Nasıl mı?
Mesele 100 TL'lik alışverişe toplamda 30 TL olsa idi indirim daha cazip olurdu diye düşünüyorum.

Ama her ne olursa olsun ben bu siteden alış veriş yapacağım. Çünkü okullar açılıyor ve bu katalogda kaliteli kırtasiye malzemeleri var :)


Siz de denemek isterseniz? ==>  www.dshopping.com.tr/


Gülümsemeyi  unutmayın.


14 Eylül 2013

Stresle Nasıl Baş Edilir ?


İlk olarak stresin farkına varmayı öğrenmelisiniz:
Stres zihinsel, sosyal, ve fiziksel belirtiler içerir. Bu belirtiler, bitkinlik iştahsızlık, başağrısı, ağlama, uykusuzluk ve fazla uyumadır. Alkole, uyuşturucuya ve benzeri kötü alışkanlıklara yönelmek başlıca alemetleridir. Panik hissi, gerilim, hissizlik stresle birlikte var olabilir. stres



· Rahatlamayı Öğrenin: Bu inanılamayacak kadar basit görünse de devam edin ve bunu dikkatle deneyin. Rahatlama sadece fiziksel kondisyonunuza değil akli ve duygusal süreçlerinize de faydalı olacaktır. Sizin için en etkili olan rahatlama yöntemlerini bulmayı deneyin. 




· Derin ve Ritmik Nefes Alın: Nefes almak.. Ne kadar önemli olabilir ki? İnsanların bir çoğunun rahatlatan ve stres azaltan bir yolla nefes almadığını duyunca şaşırabilirsiniz. Stres önleyici soluma derin ve düzenlidir, nefesin alınışı ve verilişi aşağı yukarı aynı uzunluktadır. Çoğunlukla insanlar düzensiz, hafif nefes alır yada nefeslerini tutarlar. Eğer diğerlerinin soluma yöntemlerine dikkat ederseniz bunu kolayca görebilirsiniz. Soluma her hücrenin güçlü ve sağlıklı kalması için gerekli oksijeni almamızı sağlar. Fiziksel, zihinsel ve duygusal enerjimizi arttırır. Bizi gerilim ve baskıdan uzaklaştırır. Solumamız her an bizimle olan bir işlevimizdir; derin nefes almak rahatlatıcı bir tekniktir ve bedavadır.




· Olumluya Odaklanın: Bir sorun anında bu durumdan çıkartabileceğiniz olumlu yorumlara odaklanın. Olası tüm olumlu sonuçları göz önünde bulundurun. Hayal gücünüzü serbest bırakın. Herhangi bir durum için düşünebileceğiniz milyonlarca sebep var. İsteyerek olumlu bir yol seçtiğinizde otomatik olarak rahatlar ve içinizde kendinizi daha iyimser hissedersiniz. 








· Çok Fazla Tepki Vermemeye Özen Gösterin: Sürekli bir tepkisellik hali sadece hayati durumlarda değil günlük yaşamda da fizyolojik sisteminiz üzerinde bir tehdit oluşturur: kalbiniz, damarlarınız ve tüm vücudunuzda. Aşırı tepkisellik, başka yollar için kullanabileceğiniz kaynakları kullanır. Hayattaki durumları doğru bir şekilde algılamanızın bir yolu kendinize “Bunu bir yıl sonra ne kadar önemsiyor olacağım?” diye sormak olabilir. Hatta bazı durumlarda bu soru “Bir hafta sonra bu durum ne kadar önemli olacak?” diye bile sorulabilir. Çok öfkelendirici görünen birçok şey çoğunlukla kısa sürede unutulur ve yerini kısa bir sürede unutulacak başka bir şey alır ve bu böyle gider.





· “Hayır” Demeyi Öğrenin; Bu “gerçekçi” –ve sağlıklı- imkanların dışındaki şeyleri yapmaya çalışmamak için bir önlemdir. Aynı zamanda da birileri bunu sizden istedi diye gerçekçi olanın dışındakileri yapmaya çalışmamak için de bir önlem yerine geçer. Kendi sağlıklı varlığınızın yönetiminde siz varsınız. Siz kendinize dikkat etmezseniz kimse etmez –ve sadece siz- kendi kendinizi koruyabilirsiniz.






· “Hayır” Deyin ve Bu Tercihle İlgili Kendinizi İyi Hissedin: Bazı insanlar kendilerini düşünmenin bencilce olduğuna inanırlar. Onlara çocukken fedakar ve özverili olmaları öğretilmiştir. Bunlar bu dünyanın daha da fazlasına ihtiyaç duyduğu takdir edilesi nitelikler. Fakat diğerlerinin isteklerini, kendi sağlığınızı, fiziksel ve psikolojik tehlikeye atacak kadar çok yerine getirmek dünyayı daha iyi bir yer yapmaz. Bir şeyleri diğerleri size baskı uyguladığı için yapmak hınç oluşumuna yol açar. Hınç ilişkileri her şeyden daha çabuk yok eder. Diğerlerine sadece bunu yapacak enerji ve birikiminiz olduğu zaman yardım etmek hem onlarla ilişkinizi korur hem de sizin hayatınızı kurtarır.






· Gerçekçi Beklentiler Oluşturun: Mükemmeliyetçilikten ve suçluluk duygularından kaynaklan stresler, bizim yarattığımız streslerdir. Bunlar, gerçekçi olmayan beklentiler sonucu oluşurlar. Kendinize sorabileceğiniz önemli bir soru: “Kaldırabileceğimden daha fazla mı yük üstleniyorum?” Eğer cevabınız evet ise, bunu neden yaptığınızı sorgulayın. Mükemmele ulaşmaya çalışmak yerine iyi bir iş çıkarmayı kendinize hedef olarak belirleyebilirsiniz.





· İyi Arkadaşlıklar Kurun: Güvenebileceğiniz insanlarla yakın ilişkiler kurmak stresi azaltır ve duygusal tatmini yükseltir. Belirsizlik durumlarında güvenebileceğiniz insanlardan alacağınız sosyal destek size daha rahat ve güvenli bir yaşam sunacak.

Ve stresle başa çıkma yeteneğinizi geliştirmeniz için son bir söz; Deneyin. Diğer herhangi bir beceriyle de olduğu gibi stres yönetme becerisi de tekrarlamayla kolaylaşır ve verimliliği artar. Bu ilkeyi kullanarak denemenin, denemenin ve bir daha denemenin ne kadar gerekli olduğunu anlayabilirsiniz.










Gülümsemeyi unutmayın.

13 Eylül 2013

2013 - 2014 SONBAHAR / KIŞ TRENDLERİ

8993974550_ccbd124b49_b

Punk: Birçok modacının, moda evinin tek bir noktada buluştukları akım önümüzdeki sonbahar, kış için punk oldu.Hatta gelecek sezonun en büyük hikayesi punk duruşlar diyebiliriz. Yeni sezonda punk akımı tüm konseptleri etkisi altına aldı!

Versace – Chanel

Saint Laurent – Givenchy


Kapitone: Geçtiğimiz kış sezonunda da olduğu gibi kapitone parçalar oldukça ön planda yaşanacak. Hatta kapitone sadece mont ve kabanlar için geçerli olmayacak, birçok giyim türünde kullanılıyor olacak. Yola çıkıldığı teması ise, spor ama şık.

DKNY – Michael Kors


Balıkçı Yaka: Kış sezonunun en büyük kurtarıcılarından biri olan balıkçı yakalı kazaklar oldukça revaçta olacak!

Bottega Veneta – Victoria Beckham


New Look Görüntüsünü Yakala: En büyük moda olaylarından biri olan Christian Dior New Look akımı 50′lerlede yaşanmıştı. İşte New Look etkisi doğrultusunda birçok tasarımcı aynı çizgiyi vurguladı. İnce bel, kabarık eteklerle New Look görünümünü yakalayan, bu ilkbaharda trendsetter gelecek kış içinde trendi olacak.

Rochas – Prada


Her Daim Varlar: İnce çizgiler, kazayağı, balık sırtı bunların hepsi ceketlerde, eteklerde ve pantolonlarda kış sezonlarında özellikle gabardin kumaşla çokca karşımıza çıkanlardır. Ama bu sezon maskülen tavırla beraber sanki daha da bir kendini gösteriyor.

Lanvin – Maiosn Martin Margiela 

Dolce&Gabbana – Haider Ackermann


Çizgili: Gelecek kış sezonunda da tasarımcılar çizgili detayını desteklemeye tam gaz devam ediyorlar, ben sıkılmadım diyenler için!

Jason Wu – Stella McCartney


Monokrom: Siyah-beyaz beraberliğinden doğan bir aşkı bu kış sezonu için koymasalar akımın devamını kaçırırlardı, herkesin sevdiği monokrom bolca olacak.

Rodarte – Viktor&Rolf


Kapri Pantolonlar: Kapriler geçtiğimiz sezon belirtilmiş bir trend olsa da, bu gelecek sezon için daha da bir etkisini arttırarak devam edecek.

Rodarte


Kadife Elbiseler: Geçtiğimiz kış sezonlarında kadifeyi ayakkabıdan, çantaya, cekete birçok parçada görürken bu sezon ağırlıkla elbiselerde kadife göreceğiz.

Ralph Lauren – Zac Posen


Denizci: Özellikle styling’le kendini gösteren, aksesuarlarla desteklenen güvertedeki stil sahibi kadın olacak bu kış!

Ralph Lauren – Emilio Pucci


Fular Yakalar: Retroya dönüşü simgeleyen fular yakalı gömlekler 2 sezondur geri planda kalmış olsa da yeniden bizimle.

Giambattista Valli – Carolina Herrera


Kürk Detayının Kıyafetlerimize Sıçraması: Kürkü çokca göreceğimiz kış sezonu için tüm kıyafet detaylarında kürk var diyebilirim. Caroline gibi straplez bir elbiseyi çevreleyerek, gömleklerin manşetlerinde yada pantolon paçalarında…

Carolina Herrera – Giambattista Valli


Omuzlara Doğru: Kayık yakaların bir tık ilerisinde olan omuzları açık bluzlar, kazaklar ve hatta ceketler önümüzdeki sonbahar/kış aylarında oldukça revaçta olacaklar.

Nina Ricci – Celine


Renga Renk MantolarAslında herkesin biraz daha cesaretlenmeye başladığı dönemlerdeyiz, renklere daha açığız özellikle kış aylarında da bu görülüyor. Gelecek sonbahar kış sezonunda mantolarınızı renkli daha renkli seçerek sezon trendine ayaka uydurabilirsiniz.

Celine – Rochas

Victoria Beckham – Carven

Louis Vuitton – Mugler

Simone Rocha – Giambattista Vall


Ekose: Bu desen 2 sezon hayatımızdan çıksa bile bir 3. ile hayatımıza geri dönen bir yapıya sahip. İşte o geri dönüşü bu sezon yaşıyor. Geleneksel ile modern karışımla yorumlanan, İskoçların özel deseni ekose bu sezonun ilhamlarından biri oldu. Saint Laurent grunge tavırla sergileyerek aslında micro trend olarak grunge stilinde altını çizmiş oldu.

Fausto Puglisi – Moschino
ekose modası 2014 kış
Stella McCartney – Céline – Saint Laurent


Renklerden Lacivert: Karanlık, yoğun ve klasik, gelecek sezon lacivert yeni siyah oluyor. İngiliz Kraliyet Donanması tarafından meşhur, lacivert kendini moda dünyasına uyarlamış durumda. uyarlanmış. Head-to-toe olarak görülüyor Céline’in yorumlamasında. Dries Van Noten look’u gibi giyindiğinizde de sezon modasını tam 12′ den vurursunuz. Özellikle pembe olanından bir tane kesin edinmelisiniz, gelecek sezonun en öne çıkan mantoları pembe olanları, Christian Dior, Miu Miu ve Carven çoktan kararını verdi.
lacivert modası
Dries Van Noten – Chloé – Céline


Egzotik Kürkler: Önümüzdeki kış için olmazsa olmaz kürk ceketler. Disko ve grunge tavırlılar, vahşi pop renkleriyle geliyorlar. Adeta floresan boyalara daldırılmış gibiler. Artık zaman klasik kürk tarzı kodlarını değiştirme zamanıdır.
2014 kış modası
Roberto Cavalli – Fendi – Versace


Tüvit: Modası geçemeyen tekstilin en kuvvetli kumaşı olan tüvit yine var yine var… Bu yün kumaş zerafeti gelecek sezonda öne çıkarmak için geldi.
2014 kış modası 2
Chanel – Dolce&Gabbana – Haider Ackermann


Yükselişteyiz: Chanel Emilio Pucci, Celine, Balmain gibi söz sahibi moda evleri çizme ve çoraplarda diz üstü olma konusunda bir fikirdeler. Temel sezon trendlerinin arasına giren, yineden yükselişte olan, diz üstü nesneler!
2013 2014 sonbahar kış modası
Balmain – Chanel – Emilio Pucci


Grunge: Aslında mikro trend olarak görülsede bu sezon için, her sezon var olan çabasız şıklığın yaratıcılarının elinden çıkan grunge stili yine gündemde olacak. Bir nebze kendi içinde punk stiliyle karışım yaşasa da grunge ve punk stilleri birbirilerinden çok farklı değillerdir.
Grunge stilini destekleyen parçalar, çivili deriler, örgü çoraplar ve ekose gömlekler… Eğer bu parçalar tamamsa, tek eksik Courtney Love ve Blondie.
Ayrıca grunge stilini daha yakından incelemek isterseniz grunge hakkındaki yazımı okuyun, tıktık!!
kış modası grunge
Emilio Pucci – Rodarte – Saint Laurent


Ekru Rengi: Bu renk artık soğuk ve yağmurlu günlerden korkmuyor. Artık her sonbahar/kış sezonunda kendisi gardrobumuz işgal ediyor. Yani gelecek sezon bir istisna olmayacak, daha sonraki soğuk sezonlarda da ekru rengini göreceğiz. Bir bakıma yaz sezonu kış sezonu ayırmadan yaşıyoruz diyebiliriz, çok ince bir bluzla kalın bir montu kombinleyerek yazı kışı karıştırabiliyoruz. Renklerde de aynı şey geçerli artık sıcak günlerin rengi olan, beyaz ve ekru tonları kış sezonunda da çokca karşımıza çıkıyor.
ekru modası
Valentino – Isabel Marant – Céline


Teenage Tavırlar: Kalpler, yıldızlar ve hatta çocukluğumuzun karakteri Bambi gibi detaylarla betimlenmiş, genç trend akımını oluşturdular tasarımcılar. Ayrıca sezonun desenlerinede bir göz atmış oluyoruz bu look’larla.
2013 sonbahar modası
Saint Laurent – Burberry Prorsum – Givenchy


Omuzlar Genişlemeye Devam: Alexander Wang’ın sunduğu boy kesimli, 30′lu dönemlerden ilham alınarak günümüze gelen bu silüetler, ceketlerde üstünlüğünü sağlıyorlar.
2013 sonbahar 2014 kış modası
Gucci – Proenza Schouler – Balenciaga


Tomboy: Bu stil için bir başka değiş sanırım bizim tabirimizle erkek fatma olabilir. Retro bir dokunuş ve umursamaz bir hava, önümüzdeki kış Les Misérables filminden maskülen tavırdan etkilenmiş görünüyor. Erkek kıyafetlerine her daim kadınsı yorumlar yapılmaya devam ediyor, maskülen olmak tomboy bir stil yakalamak bir nevi cool olmakta denilebiliyor. Giorgio Armani, kadife yüksek belli pantolon ve yelekle yorum yaparken, Comme des Garçons, bir retro takım tasarlamış, pileli ve salaş hatta Anna Piaggi’ye bir saygı duruşu olarak görebiliriz bunu.
kış trendleri 2
Giorgio Armani – Ralph Lauren – Comme des Garçons

Angora Kazaklar: Önümüzdeki kış için, kürklere alternatif olarak onun gibi yumuşak bir parça daha geliyor, angora! Bu romantik ve sıcacık kazağı yorumlamak sizin hayal gücünüze kalmış, ister Balmain gibi parlaklarla kombinleyerek bir akşam gezmezine uyarlarsınız, kalem etekle ofis günü Alexander Wang gibi yada Emporio Armani gibi uçuşan bir etekle romantik bir tavır sergilersiniz. bir bu kürk alternatif onun yumuşak bulanıklığı için sürüş lifleri biri kontür düz ve şık bir sis vücutta çevreleyen her siluet bir belirli huzur sağlar. Fotografta gördüğünüz defilelerin yanı sıra; Céline, Louis Vuitton, Sonia Rykiel, Anthony Vaccarello’da angoraya yer verdi kreasyonunda.
angora kazak modası
Alexander Wang – Balmain – Emporio Armani


Metalik Kafesler: Anthony Vaccarello, Chloé ve Paco Rabbanne görülen, gelecek sezon için ortaçağ eğilimli olmuş gibi görünüyor zırhlardan esinlenerek ortaya çıkmış bir akım. Aslında geçtiğimiz sezon bilimkurgu trendini destekleyerek geldi diyebiliriz. Bu metaliklerin fütüristik olarakta ayrı bir ayakta trend olarakta işleyebiliriz, yani gelecek kış sezonunda metalikler yine ön planda diyebilirim.
metalik modası
Chloé – Anthony Vaccarello – Paco Rabanne


40′lar Geri Dönüyor: O dönemin stil ikonları,1940′ların simgelerinden olan Lauren Bacall, Ingrid Bergman, Veronica Lake ve Katherine Hepburn sonbahar/kış 2013-2014 koleksiyonlarına fazlasıyla ilham verdi özellikle bu gösterilen Milan onur duyduk. Yumuşak omuzlar, nipped waists, yuvarlak kalçalar ve alçaltılmış necklines, honlama tasarımcıları onların pist üzerinde kum saati siluet taklit ve sonsuza kadar baştan çıkarıcı gücünü kanıtladı.
1940 lar modası
Prada – Bottega Veneta – Gucci



Timsah Derisi: Bu gelecek sezon için deri, deri, deri diyoruz! Deri denilince bir tık kademe atlayan yeni sezon tamamen timsah derisi diyor!
timsah derisi modası
Louis Vuitton – Prada – Hermès


Terzilik: Önümüzdeki kış herkesi erkek arkadaşının gardrobuna ortak çıkarken göreceksiniz pin çizgili sürümler büyük olasılıkla tüm koleksiyonlarda görülecek. Her moda evine bir mafya lideri ilham olmuş adeta. Maison Martin Margiela’ya The Great Gatsby F. Scott Fitzgerald tarafından giyilen kostüm bolca ilham sağlamış gibi görünüyor.
2013 sonbahar modası bg
Yohji Yamamoto – Stella McCartney – Maison Martin Margiela


Kamuflaj: Hemen geldi, gitti modası sanmayın aslında o geri dönmek için sadece soluklanıyordu, ta ki 2013-14 Sonbahar/Kış sezonuna kadar. Kamuflaj baskısı yine var yine var. Ama herkesin yorumu başka Michael Kors ve Christopher Kane beğendiklerim arasında.
kamuflaj modası
Michael Kors – Alexander Wang – Christopher Kane


Gülümsemeyi unutmayın.