27 Ağustos 2014

İçim Taştı

Ne kadar masum seviyorum dediğin güvendiğin insanlar?
Ölüm bu kadar itici iken neden herkes ona doğru koşar?
Umut tükenmeye mahkumken neden hep “Bir Umut” der insanlar.

Sevdiğimiz yada güveniyorum dediğimiz insanların masumiyetinden şüphe etme nedenimiz aslında kendimizin de masum olduğuna dair inancımızın pili bitmek üzere olan bir akıllı telefona tıpatıp benzemesinden mi?
Yazarım da ben.
Hep soruyla gider karalamaya çalıştıklarım.
Bu kadar mı kararsızım .
Ne istediğini bildiğini sanan o büyük kitlede küçük bir parça mıyım bende?

Özlersin.
Gözlersin.
Fakat…
Daha çok beklersin.

Son mu . Yok .
Tek gerçek ölüm.
En acısı zulüm.

Can acıyor
Kalp kırılıyor.
İnsan usanmıyor.

Belki de bu dünyada sadece sıradan olma değil de kalma konusunda inatla kararlı davranıyor.
Farkı nasıl elde ederiz?
Sanırım farkındalıkla.

Zor değil.
İnsan zoru sever ama daima kolayı seçer.
Neymiş efendim?
Şu saatte bu şehirde bile silahlar patlar ufak çaplı çatışma çıkarmış…

İnsan kırmak kalp kırmak kadar olağanmış.
Dur dese de biri bana, dolanıyor hala.. Normalden çok çalışmaya çalışan bu beyin.
Yaşıyoruz iste.
Ölene değin.