9 Şubat 2014

6) Yemin - Fatih Murat Arsal // Kitap Yorumu

Kitabın Adı : Yemin
Yazarın Adı : Fatih Murat Arsal
Yayınevi : Ephesus
Türü : Roman / Aşk
Sayfa Sayısı : 608
''Bak kızım! Erkeklerin yapıları karmaşıktır. Herkes kadınları karmaşık yapılı sanır ama erkekler bizden daha sorunludur. Dünya üzerinde aşık olduğunu açıkca ifade edecek erkek azdır. Söylemektense göstermeyi tercih eder.''
Yazım Yanlışı : ''Benim sınırlarım zorlayan tek şey sensin vahşi cadım!'' (Sayf.600)

Fatih Murat Arsal (FMA) aşk romanları ve kitap kapaklarındaki kızlar ile bayağı bir ün yapan yazarımız. Ben de yazarından imzalı 'Nefretten Sonra' kitabı varı ama daha öncesinde bukitabıolmuş oldum. Şahane Gelin'le başlayan 'Zoraki Koca' serisi bu kitapla devam ediyor. Seri halinde çıkmış olsa da kitaplaraslında birbirinden bağımsız. Kapağındaki sarışın kız dikkatimi çekmiş olsa da neden bilmiyorum bana basit geliyor. Ya da garip. Belki daha farklı olabilirdi. Belki de diğer kitaplarındaki gibi siyah zemin üzerine yapılarak bir gizem katılabilirdi. Bunlar nacizane fikirlerimken içerik olarak kitaba diyecek söz bulamadım. Esas kızımız Tuğçe. Kapakta kişiselleştirilmeye çalışılsa da benim gözümün önünde farklı bir sima canlandı hep. Ve sanırım o daha masumdu, hayalimdeki sima.Zengin bir babanın sözde hırçın abileriyle büyümüş nazlı, çekici, kararlı ve güzel bir kız. Kendisinin rahatlığından rahatsız olan babasının partilerde refakat etmesi için yanında göndermeye başladığı 'Kara' neden diğer erkeklerden farklı idi ki? Neden her erkeği etrafında pervane edebilecek güzelliğe sahipken bu adam ona bakmıyordu bile. Bakmıyordu ama görevine sadakatinden mi ya da başka bir şeyden mi bilinmez neden bu kadar karışıyor veya sahipleniyordu ki bu kızı? Kara ve Tuğçe'nin hikayesi ilerlerken acaba neden 'Şahane Gelin' deki Gülay ve Osman da bu çiftin hayatına dahil olabildi? Bu sorular ben okurken kafamda şekillendi. İlerledikçe cevabını buldum... Bir eleştirim ise Gülay'ın kutsallaştırılmasına. İlk kitabı okumadım ama bu kitapta baştan beri Tuğçe ve güzelliği övülürken acaba neden sonradan dahil olan Gülay sürekli Tuğçe'den üstün tutuldu. Karakter Tuğçe bile asla Gülay kadar güzel olamam, kimse onun kadar güzel olamaz vs havalarındaydı. Hatta kara bile. Yani o kitap bitmiş. Bu kitaptaki karakterin yüceltilmesi gerekirken Gülay'ın tanrısallaştırılmış güzelliğine vurgu neden? Bir de Kara'nın Tuğçe'yi cezalandırma yöntemini bir bilseniz :) . Bunu size söyleyemem maalesef.'Kıkırdadı.' Bu kelime kitapta o kadar çok vardı ki... Kıkırdamak gülmek, etraftan dikkat çekmden, belli belirsiz gülmek gibi bir şeyi çağrıştırırken bana üzülen bir insana ya da söylenen bir insana kıkırdadı demek neden? Fakat her şeye rağmen ben kitabı çok sevdim. Kurgusu aklımda kaldı ve yer etti. 

Kitap Tanıtım Yazım : Yemin


2 yorum:

  1. Türk yazarlarin kitaplarini tanitinca siz cok mutlu oluyorum. Malum yurt disinda kolay olmuyor bu kitaplara yetismek bu yüzden hep not aliyorum. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. asıl ben çok memnun oldum size bir konuda yardımcı olabildiğim için.

      Sil

Sizler benim için önemlisiniz.
Vakit ayırıp okuduğunuz yazıma bir de yorum atmak istediniz.
Sevindim.