25 Eylül 2014

12)Kara Kış Beyaz Düş - Fatma Erdek // Kitap Yorumu


Kitabın Adı : Kara Kış Beyaz Düş
Yazarı : Fatma ERDEK
Yayınevi : Ephesus Yayınları
Yayın yılı : Mart 2014
Sayfa Sayısı : 400

"O gece Selim'in gözlerinde, inanmak istemediğim gerçeği okumuştum. Bütün varlığıyla doğru söylüyordu. Bana karşı hissettiği yasak aşk, onun kıblesi olmuştu. Bu aşka ibadet ediyordu. Söyleyeceğim, yapacağım hiçbir şey bunu değiştiremezdi. Yaşamaya ya daölmeye, aldırmıyordu." Annesinin mutluluğu için, iki ateş arasında kalmış bir genç kız... Ortak bir kaderi paylaşan, iki yaralı yürek...
****************
Yazarın okuduğum bir diğer kitabı Melekler Zamanı hakkındaki yorumum için; B U Y R U N


Kaliteli işler çıkardığından hemen her okurun emin olduğu bir yayınevinden çıkan Kara Kış Beyaz Düş romanını kapaktan başlayarak yorumlamak istiyorum.
Kardelen çiçeği vardır bilir misiniz?
Kışın soğukluğuna, karın tüm zorluğuna rağmen inatla gün yüzüne çıkan, ihtişamıyla bir çok çiçeğin içinde en özellerinden olan. Kitabın kapağında işte bu narin ve bir o kadar da inatçı çiçek kullanılarak kitabın ismine atıfta bulunulmuş. İçeriği ile de ne kadar uyuştuğunu kitabı okuyunca gördüm. Normalde her kitabın arka kapak yazısını okurum ama bu kitap bu konuda benim için istisna oldu. Sanırım bunun nedeni ise yazarın Melekler Zamanı adlı kitabından memnun olduğumdan, yazarın kalemine duyduğum güvendi.
Bazen bir yudum nefes, bir avuç mavi ve bir tutam özgürlük, bir ömre bedeldir.
Benim Yorumum
Bir gecede okuduğum bir kitaptı. O an için ruhuma iyi gelmişti fazlasıyla, bırakamazdım elimden. Alıntılar yapmama nedenim de bu. Satırların arasında anlamlar yoktu. Diğer kitabı gibi yoğun bir anlatımı, durup durup okunulası uzun ve anlamlı cümleleri yoktu bu sefer yazarımızda.
Zaten şiir için bu imkan çok normalken romanda insan ister istemez akıcı olsun zihni yormasın istiyor. En azından zaman zaman.
Ama bu kitaptaki cümleler kısa olsa da her cümle mânâ yüklüydü, okuyucuya direk geçen.

Zeynep; mağrur duruşuna ve uysallığına rağmen hukuk okuyan genç bir kız. Annesi genç yaştan dul kalınca dıştan mükemmel ötesi görünen bir üvey baba ile büyümek zorunda kalan her türlü maddi imkanı bulabilen bir kız.
Selim; emekliliğini yaşayan, ziyadesiyle zengin, birtakım alışkanlıkları olan planlı, programlı kitabın ilerleyen sayfalarında şizofrenik davranışları olan ve Zeynep'e son darbeyi çok güzel yapan bir adam.
Güven; Zeynep'in üvey babamdan kaçabilme umuduyla geçici görev için gittiği Erzurum'da tanıştığı asker bir insan evlâdı.
Akgül; Zeynep'in Narman'da bulduğu benzer kaderlere sahip olduğunu düşündüğü kitapta geçmiş zaman ve şimdiki zamanla anlatılan Zeynep'in hayatının kırsal kesin versiyonudur. AmaAkgül'ün özeline inilmez, hep sırlıdır okurun anlayabileceği kadar sırlı sadece. Kitabın son sayfalarında bir ya da iki sayfada biraz açık şeyler bulabilirsiniz.

Zeynep'in hayatı anlatılıyor demiştik. Bölümler halinde bugün yaşadıklarının sebeplerinin neler olabileceği bir diğer bölümde geçiyor.
Zeynep üvey babasının tutucu davranışları ile hukuk okulunu bitirince annesinin hastalığından dolayı onu bırakmak içine sinmese de Selim'den uzaklaşmak uğruna Narman'da görev yaparken Güven ile tanışır. Karkız (Akgül) ile aynı evde yaşıyordu. Buna bir de Güven eklendi. Lakin Zeynep'in geçmişinin üzerindeki etkisinden dolayı bir takım sıkıntılar yaşarlar. Ve bundan sonrasında sizler için yorumlayabileceğim şeyler biter. Spoi vermemek adına susmam gerekir :)
Akgül'ü kurtarıp kurtaramadığını, eşiyle arasını düzeltip düzeltmediğini, Selim'in hazin sonunu ve kendisine neden şizofrenik dediğimi ve daha fazlasını kitabın satırları arasında bulabilirsiniz. 

''Son olarak az evvel beynimin ne kadar buhranlı ve dolu olduğunu gördüm. Fatma Erdek Hanım'a Güven yüzbaşı idi neden kitap biterken binbaşı dendi diye sordum. Yüz ile binden hangisinin büyük olduğunu beynim bu sıralar ters kodlamış.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sizler benim için önemlisiniz.
Vakit ayırıp okuduğunuz yazıma bir de yorum atmak istediniz.
Sevindim.